Bu kadar sahtekarlığın kirini yükünü bu bedeniniz, beyniniz ve ruhunuz uzun süre taşıyamaz; insan olamayanlara, insan kalamayanlara hatırlatmakta fayda var……
Enerjimiz üzerine epeydir kafa yoruyordum….Enerjimiz bitince pili biten oyuncaklar gibi bu dünyadan gidiyoruz….Enerjimizin kaynakları ve bu kaynaklarımızı fütursuzca, bilinçsizce harcayan yine kendimiz…
Aslında yaradılış olarak sahip olduğumuz mükemmel bi bedene sahibiz ama bu bedenin (beynimiz, ruhumuz, içimizle bi bütün olarak, kalıtımla yüklenenler vs…) nasıl işlediği, nasıl çalıştığı, neler yapmamız gerektiği konusunda bayağı cahil olduğumuz gibi cahilde bırakılıyoruz gibi geliyor bana….
Her şeye çalışıyoruz ama kendimize, pek doğru iyi ve zamanında çalışmadığımız, çalışamadığımız çok net…Çalışmamız için şartlar ve ortamda sağlanmıyor, hatta kasıtlı gibi ki bu kaos ortamında sistem kuranlar ve sistemi yöneten, elinde kontrolunda bulunduranlar, öyle istiyorlar ve işleri kolaylaşsın, hep daha fazlası doymayan nefislerinin tanrıları olarak yollarına devam edebilsinler, diye….
Neyse biz kendi sistemimizi tanımaya ve doğru yönetebilme çalışmalarına devam edelim..En önemli konu enerjimiz…Biliyorsunuz dünyadaki savaşların esas sebeblerinden en önemlisi enerji kaynaklarının ele geçirilmesi, kontrolü ve yönetimidir…
İnsanın enerji kaynaklarını sayalım……Para (sistem sahiplerinin en önemli sahtekarlığı..) duygularımız, düşüncelerimiz, beynimiz,( boş beyin, yanlış bilgilerle dolu beyin en büyük enerjiyi yanlış harcayandır…) bilgilerimiz, içinde bulunduğumuz ortam, en çok sık sık görüştüğümüz 5-10 kişi, becerilerimiz, bedenimiz, kalbimiz, ruhumuz, bilinçaltımız, doğru zannettiğimiz yanlışlar, yanlış zannettiğimiz doğrular, kendimize ve çevremize söylediğimiz YALANlar, yanlışlarımız…sağlıklı düzenli ve bilinçli BESLENME, SU içme ve kullanma bilincimiz, TOPRAK, SU, HAVA, her türlü pislik ve atık maddelerimizden beyin ve bedenimizi; temizleme, arındırma faaliyeti yapabilmemiz ve yerine temiz ve doğru şeyleri yükleyebilmemiz, besleyebilmemiz, sağlıklı ve düzenli sex, tekamül, zaman, ………..bu enerji kaynaklarımızı; akıllı, bilgili ve bilinçli değişim ve gelişim içinde olumlu yönde doğru uyumlu, bir ve bütün kullanabildiğimiz oranda sağlık ve huzur içinde olabileceğiz, yapamadığımız oranda da eksi enerji ile daha huzursuz arızalarla yolculuğa devam ederken, kendi pilimizi kendimiz bitirerek, öteki tarafa gideceğiz….
Bi çok insan kılıklı, başkalarının enerjilerinin hırsızlığını yapar.. Kene asalak ve vampir gibi kanınızı emer; insan kılığında bi çok maske ile…..Hırsızı bol olan bu dünyada bi çokları başarılı da olur…Ancak MÜTHİŞ Bİ ALMA-VERME ESASINA DAYALI HARİKA Bİ DENGE içinde çalışan kainatın yasaları eninde sonunda dengesizliğin faturasını sahibine ödetmeden bu dünyadan öteki tarafa gitmesine izin vermez, tahsilatı yasalarına uygun yapar ve ondan sonra, defneder….
Çok basit bi yasa var, bilirsiniz; bedenin normal ısısı bildiğim kadarıyla 36,5 santigrad….bu ısı eksi veya artı yönde ilerleyince bedenimiz bize çok önemli işaretler verir…Isımızı bu derece civarında tutmak, kendimize karşı çok önemli görevimizdir…Yukarıdaki enerji kaynaklarımızı doğru ve zamanında, uyumlu yönetemediğimizde; bu normal ısımızı muhafaza edebilmemiz mümkün değildir…
Bugün on arkadaşımıza şu soruyu yönelttim; enerjinizi yükselten ve düşüren şeyler nelerdir…Aldığım cevapları paylaşıyorum…
Düşürenler: Hırsızlık yapan siyasetçiler, din bezirganları, sürekli şikayet eden mutsuz insanlar, tembel insanlar, doğrularını bildiğim yalanları dinlemek, hastalık, maddi zorluk, vakit darlığı, hedeflerin gerçekleşmemesi, anlaşılamamak, insanları memnun etmeye çalışmak, dağınıklık, kendini öven insanlar, lezzetsiz yemekler, gürültü, sevdiklerimin başına kötü bir şey gelmesi, maaşım, parasal sorunlar, hastalık, PARA…
Yükseltenler; hobilerimi yapmak, para kazanmak, dostlarla sohbet etmek, sevdiklerime yardım etmek, yeni yerler keşfetmek, para, güzel bi yemek, dostlarla hoş sohbet, mutlu insanlar, kahkaha sesi, oyun oynayan köpekler, çizgi romanlar, gs. Maçları, erkek arkadaşlarla toplanıp bişeyler yapmamız, içmek, basket oynamak vs. yakın çevremin başarılı güzel işler yapması, kedim, evim, tek başıma yürüyüş yapmak, KUAFÖR, değer görmek, bilgi, bilinç, arkadaşlarımla sohbet, tatil, PARA,
CANSU İLE FIRAT’IN BU KONUDA Bİ FİKİRLERİ YOKMUŞ….
Buraya kadar şunu anlıyorum; enerjimizin kaynakları konusunda pek bilgi ve bilinç sahibi değiliz, darmadağınığız, kendimizle ilgili konularda……Yeterli bilgi ve bilinç olmayınca kendimizi doğru ve rasyonel yönetemediğimiz de ortada……varsa yoksa paranın her şeyi halledebileceği sistemini kurmuşlar biz de bu sistemin pek bilinçsiz zorunlu ve gönüllüleri olmuşuz, gibi….
ACİL, diyorsa; hiç bir şey yapmanıza gerek yoktur….Acil istasyonuna gelene kadar, kaç istasyondan neler yaparak, ne haltlar yiyerek, geçmiş ama acil istasyonunda birileri DUR bakalım demiştir…Sizin vicdan yaparak bu acile iyi geleceğinizi zannetme aptallığını yapmanıza, aptallığınıza devam etmenize, kendinize günah işlemenize devam etmeye hakkınız yoktur.. Şimdiye kadar yaptıkları, bundan sonrada yapacaklarının en önemli göstergesi ve teminatıdır…Şimdiye kadar bize neler yaptığı ortadadır… AR perdesi kalmamış birini insan zannedip, vicdanınızı kullanmasına izin vermeyin…
Hücrelerimize kadar duygusal bi yapıya sahip insanoğlu; DENGE, AHENK, KOORDİNE, AKIL VE BİLİM, BEYİN BEDEN VE RUH BİRLİĞİ VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAYARAK KENDİNİ RASYONEL YÖNETEBİLMEYİ BECEREMEDİĞİNDE; SİSTEM STRESE GİRİYOR, STRES ALTINDA SİSTEMİN SAĞLIKLI VE HUZURLU ÇALIŞABİLMESİ PEK MÜMKÜN DEĞİL…
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL…..
Hürriyetinpenceresinden 